Bitkisel özlerin kullanımının binlerce yıllık bir geçmişi var. Çağlar boyunca insanlık bitkisel yağlardan çok çeşitli yollardan ve çeşitli amaçlarla yararlandı; bu yağlar ilkel topluluklarda çoğu dinsel törenlere mistik bir hava kattı, bazen de büyücülerin gücünü vurguladı. Zamanla yağların kullanım alanları genişledi, Doğu ülkelerinde sadece sağlık için değil, ortamı güzelleştirmek ve güzelleşmek, hayata keyif katmak için de kullanıldı. Günümüzde bitkisel yağları parfüm olarak, masajlarda kullanarak, hastalıkları tedavi amacıyla ilaç olarak, buharını çekip solunum yoluyla alarak, banyomuza damlatarak, vücudu ovarak rahatlamak, gevşemek için, cilt bakımı yapmak, saçları beslemek için, ya da sadece gençlik ve güzelliğimizi korumak amacıyla çeşitli yollardan kullanıyoruz.
Etkisi hızlı ve çok yönlü...
ú Yoğun: Bitkisel yağ çok yoğun bir konsantre. Olduğu gibi süremezsiniz, değdiği yerde cildinizi yakar, alerji yapar. Bu nedenle bitkisel yağlar bize inceltilip sulandırılmış halleriyle sunuluyor. Tedavi amaçlı kullanımlarda ise, yani Aromaterapi de uzman tarafından uygulanmalıdır...
ú Çok zengin aktif maddeler içeren bu yağların bitkilerden elde edilmeleri çok zor. Bazen birkaç damla yağ çıkarmak için bitkinin yaşamında belli bir dönemi beklemek ve yağı çok yavaş çekmek gerekir. Bir damla yağı bir yılda veren bitkiler var.. Bir minik şişe gül yağı ise, 5-6 ton gülden elde ediliyor.
ú Etkisi hızlı: Bitkisel yağların molekülleri o kadar minik ki, tene değdiği yerden hemen nüfuz edip kılcal damarlara kadar hızla girerek vücudun her tarafına ulaşabiliyorlar. Örneğin: Tabanınıza kestiğiniz bir parçacık sarımsağın yağını sürün, birkaç dakika sonra nefesinizde sarımsak kokusunu hissedebilirsiniz.
ú Çok yönlü yarar: Aromaterapi, bitkisel yağlardan çok yönlü yarar sağlıyor: Yağın kokusu, tene dokunuşu ve organizmaya hızlı katılımı tedaviyi etkili kılıyor.
Masaj sırasında hissettikleriniz...
Yüzükoyun uzandığınızı düşünün. Günlük sorunlar hala kafanızda, vücudunuz gergin. Uzman masajda kullanmak üzere seçtiği bitkisel yağı çıkardığında, o an havada yağın büyülü kokusunu hissedeceksiniz. O an beyniniz anılar dosyasını açacak ve oradan çocukluğunuzun mutlu günlerine döneceksiniz. Bu bile sizi sorunlarınızdan koparmaya ve gevşetmeye yeter! Uzmanın parmaklarıyla sırtınıza uyguladığı masaj kaslarınızı gevşetirken bitkisel yağlar da teninize değecek. Böylece yağın en önemli özelliği olan minicik molekülleri derinin alt katmanlarına inecek, omuriliğe geçerek beyin merkezini uyaracak, damar çeperlerinden içeri süzülerek kılcal damarlar içindeki yolculukluklarıyla vücudumuzun her yerine ulaşacak, nerede sorun varsa onu düzeltecek. Ve bu yolculukları uzun süre devam edecek. Öyle ki; masajdan dört saat sonra test yapılsa, kanınızda bitkisel yağ damlalarının izine rastlanacak...
Her derde deva...
Bitkisel yağlar kullanım amacına göre seçildiklerinde sakinletirici, uyarıcı, afrodizyak, antiseptik, ağrı kesici veya gençleştirici etki yapar. Bitkiler birçok hastalıkta etkili oluyor: uykusuzluğu tedavi ediyor, sinir sistemini dengeleyerek depresyon, bunalım ve aşırı hırçınlığı ortadan kaldırıyor, adet düzensizliklerini dengeliyor, cinsel soğukluğu tedavi ediyor, migren ağrıarını hafifletiyor...
Aromaterapide tedavi amacıyla seçilen bitkilerden birkaç örnek :
ú Strese gidermek ve sinir sistemini düzenmek için Ylang Ylang, Sandal ağacı, yaban gülü;
ú alerji tedavisi için: papatya, melissa;
ú saç dökülmesine karşı: lavanta, biberiye;
ú bronşit tedavisinde: bergamot, lavanta, okaliptüs;
ú soğuk algınlıklarında: kafuru, biberiye, okaliptüs, nane, melissa...
Kozmetikte bitkisel yağlar...
Fransa da 1950 lerin başlarından itibaren Clarins ve Yves Rocher gibi bazı markalarla bitkisel yağlar inceltlip sulandırılarak kozmetik sektöründe kadınların kullanımına sunuldu. Bu yağlar cildi sıkıştırıcı, canlandırıcı, sakinleştirici, yumuşatıcı ve toksin sürücü olarak formüle ediliyordu. Aktifler yönünden çok zengin olan bitkisel yağlar, kullandığınız diğer ürünlerin de yararını güçlendiriyor. Bu yüzden yüzünüze sürdüğünüz yağın üzerine bakım ürününüzü de rahatlıkla kullanıyorsunuz. Ayrıca bu yağlar cildin doğal koruyucu tabakasını da güçlendirerek kurumasını önlüyor.
Bugün kozmetik firmalarının sunduğu yağların yapıları daha da inceldi, cilde sürülmeleri daha kolaylaştı. Artık yüzde olduğu gibi vücutta da pırıl pırıl kalmıyor, arkalarında saten gibi yumuşacık ve rahatlamış bir cilt bırakarak güzel bir anı gibi kısa sürede geçip gidiyorlar.